Diyarbakır’ın Çınar İlçesinde evli olan kuzeniyle yasak ilişki sonucu hamile kalınca özel bir hastanede erkek bir bebek dünyaya getirdikten 3 gün sonra ağzına battaniye kapatarak boğduğu için müebbet hapis cezasıyla cezalandırılan Emine G.’nin istinaf Mahkemesine yaptığı başvuru ele alındı.
Dosyayı inceleyen mahkeme, sanık annenin gebe kaldığını fark edince aile meclisi kararıyla töre cinayetine kurban gidebileceği korkusuyla Diyarbakır’daki özel bir hastaneye gizlice yatış yaparak doğum yaptıktan sonra kuzeninin kiraladığı evde kalmaya başladığını belirtti.
Mahkeme, kadının 4 gün sonra bu kez elinde battaniyeye sarılı bebeğin cesediyle hastaneye başvuru yaparak, “Bebeğim emzirirken nefessiz kaldı, boğuldu” dediğine dikkat çekti.
Doktorların durumdan şüphelenmesi üzerine yapılan otopsi ve Adli Tıp Kurumu raporuna göre, bebeğin ağız bölgesinde kuru kan, nefes borusu ve genzinde battaniye tüylerinin tespit edildiğini, bebeğin ağzına baskı sonucu nefessiz bırakılarak boğulduğu raporu da dikkate alındığında kadının cinayeti kasten işlediğine vurgu yapıldı.
Sanık annenin, “Psikolojim bozuktu, onu emzirirken uyuyakalmışım. Uyandığımda hareketsizdi.
Salladım, ses vermeyince boğulduğunu fark ettim” savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu, mahkemenin verdiği müebbet hapis cezasında isabetsizlik olmayıp usul ve yasaya uygun olduğunu belirtti.
BOĞULDU DESE DE GERİYE DÖNÜK 72 SAATLİK BELİRTİ VAR
Akıl ve ruh sağlığıyla ilgili Adi Tıp Kurumu Gözlem İhtisas Dairesince alınan rapora göre, akıl sağlığının yerinde olduğu, işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayabilecek düzeyde yeteneklerinin geliştiği ve cezai ehliyetinin tam olduğunu da dikkate alan istinaf mahkemesi, bebeğin sırtından bacağına kadar morluklar, ağız ve burun çevresinde kuru kan izleri olduğu vurgulandı.
Annesinin beyanına göre emzirirken öldüğü belirtilmiş olsa da,, , ölü lekeleri ve katılığının başladığı nazara alındığında ölüm olayının geriye dönük 72 saat içinde olduğunun tespit edildiğini altını çizdi.
DELİLLER ANNEYİ DOĞRULAMADI
Mahkeme, kadının sıcağı sıcağına alınan ilk ifadesinde, bebeğini battaniye ile boğduğunu itiraf ettiğini, yerel mahkeme huzurundaki “Boğuldu” ifadesinin suçtan kurtulmaya yönelik olduğu gerekçesiyle verilen mahkûmiyet kararının yerinde olduğu, hukuka aykırılık bulunmadığı için vicdansız annesinin başvurusunun esastan reddine oy birliğiyle karar verildi.
KUZENİM BEBEĞİ ALDIRALIM DEDİ
Anne Emine G. Olay sonrası sıcağı sıcağına alınan polis ifadesinde bebeği boğduğunu şu şekilde itiraf etmişti:
-Evli ve üç çocuklu kuzenimle aramızda duygusal ilişki başladı. Bana imam nikâhı kıyıp birlikte kaçma teklif etti. Adet görmemeye başlayınca doktora gidince hamile olduğumu öğrendim. Kuzenim ‘Aldıralım’ dedi, sonra doğurmamı istedi. Doğuma bir ay kala kuzenimin eşi bizden şüphelenince birlikte kaçıp Diyarbakır’a yerleştik. Ailemiz kaçtığımızı biliyor, ama hamile olduğumu bilmiyordu.
-Karnım fazla büyümediği için kimse şüphelenmedi. Özel hastanede doğum yaptım, aynı gün taburcu oldum. Bebek gayet sağlıklıydı. Gece acıkınca önce emzirdim, sonra da üşümesin diye üzerine örttüğüm battaniyeyi sıkıca ağzına bastırıp nefes almasını engelledim. Ağlama sesi kesilince öldüğünü anladım. Ailemizin vereceği tepkiden korktuğum için bir anlık sinirle boğdum. Çok pişman oldum.
-Üç gün boyunca bebeğiyle birlikte kaldım. Onu kucakladım, yıkadım, sevdim ve beşiğine bıraktım. Kuzenim eve geldiğinde ona emzirirken boğulduğunu söyledim. Bana kızdı. Sonra ‘Götürüp mezarlığa gömelim’ dedi. Kabul etmedim. Eşim kayıt açtıralım diyerek beni hastaneye götürünce olay ortaya çıktı. Ablam beni arayıp ailelerin birbirine girdiğini, hele hamile kalırsam ölümle sonuçlanacak büyük olaylar çıkacağını söyleyince çok korktum.