Türk voleybolunun en güzel isimlerinden Yasemin Güveli. Bir o kadar başarılı da.
Eczacıbaşı’ndan olaylı bir şekilde ayrılan, Çukurova Belediyespor’da tekrar zirveye çıkan 25 yaşındaki yıldız oyuncu hayatıyla ilgili her şeyi anlattı.
İşte Yasemin’in kendi sözleriyle hayat yolculuğu:
– 25 yaşında, İstanbul doğumlu, hayatı seven, hayata gülerek bakan ve kendimce eğlenmeyi bilen, kafama çok fazla bir şey takmamaya çalışan, kimi zaman inatçı, bazen aceleci, her zaman dobra olduğuna inanan, ayakları yere sağlam basıp, hedeflediğim her şeye doğru ve başarılı bir şekilde ulaşmaya çalışan bir karakterim diyebilirim.
– Voleybola tutkum 13-14 yaşlarımdayken başladı. Boyum uzun ve atletik bakımdan da bu oyuna elverişliydim. Babamın bana olan güveni ve teşviki, bunun beraberinde ortaokul öğretmenimin de desteği ile voleybol beni adeta çağırdı. Ben de bu çağrıya kulak verdim ve bu oyunla dost oldum. Bu dostluk da beni buralara kadar başarılı bir şekilde getirdi.
– En büyük şanslarımdan biri, çok genç yaşlarda milli takım forması ile tanıştım. Kariyerimde tabii ki en önemli anların başında, bir Türk sporcusu olarak ülkemi temsil etmek ve milli formayı giymek geliyor. Milli takım sporcusuyum demek anlatılabilecek bir his değil, onu yaşamak ve özümsemek gerek. Tabii ki bir kulübün formasını giydiğinizde de, aynı sorumluluklara sahip olsanız da, milli takım ile beraber, koca bir ülkeyi çıktığınız her sahada, gittiğiniz her organizasyonda temsil ediyorsunuz. Büyük bir sorumluluk. Size saygı duyulmasının en temel sebebi giydiğiniz forma oluyor. Bu hissi erken yaşamam, benim sportif anlamda gelişimim kadar, karakter olarak da gelişimime büyük bir destek sağladı.
– Sezon istediğim gibi başlamadı ama istediğim gibi gitti diyebilirim. Oynamak isteyen, kendimi göstermek ve buna bağlı olarak da performansımı daha da üst noktalara çıkarmak isteyen bir sporcuyum. Benim için yetti kavramı yok, daha iyisi için mutlaka daha çok çalışmalıyım. Bu birçok sporcu arkadaşımın da mentalitesi. Bu bakımdan, doğru tercih ve doğru seçim yaparak Adana’ya gittiğimi, Çukurova ile beraber hem takım oyunuma, hem kendime yeni bir şeyler katma süreci, hem de tekrar istediğim Yasemin’e ulaşmak açısından doğru adımlar attığımı hissediyorum. Bunu en çok doğrulayan da her maç sonu incelediğim rakamlar. Rakamlar asla yalan söylemez.
– Bize verilen antrenman programlarına bağlı olarak günde tek ya da çift antrenmanlarımız olabiliyor. Bu programa bağlı kalkış saatimi belirliyorum. Kahvaltı ve ardından biraz kendime vakit ayırmak iyi geliyor. Bu bazen biraz kitap okumak ya da kulaklığımı takarak günün bana enerjisini geçirecek bir şarkı dinlemek ile olabiliyor. Gerçekten yoğun bir takvimimiz var, fikstür çok kısa aralıklarla maçlara çıkmamızı sağlıyor. Yolculuk, maç, antrenman derken günün esasında nasıl geçtiğini çok da anlamıyoruz.
Yasemin yeni bir yol ayrımında şimdi. Galatasaray’la transferi konuşuluyor. Anlaşılan İstanbul’dan ayrılışı kısa sürecek.
Görülen o ki Yasemin Güveli Türk voleybolunda daha yıllarca fırtınalar estirecek.