Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yoğun diplomasi gündemine bugün ve yarın Astana’da yapılacak Şangay İşbirliği Örgütü liderler zirvesine katılarak başlayacak.
NATO’nun kritik önemdeki zirvesinden sadece bir hafta önce yapılan toplantıya katılan Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bugün yapması öngörülen ikili görüşmesi, başta müttefikler olmak üzere tüm Batı tarafından yakından takip edilecek.
Rusya ve Çin liderliğindeki ŞİÖ toplantısında, dünyada değişen koşullar çerçevesinde Batı ile yeni bir güvenlik paradigması kurulması konusunun ele alınması ve Belarus’un örgüte tam üyeliğinin ilan edilmesi öngörülüyor.
Erdoğan, Türkiye’nin diyalog ortağı statüsünde katılacağı ŞİÖ zirvesinin ardından Azerbaycan’da 6 Temmuz’da yapılacak olan Türk Devletleri Zirvesi’ne geçecek.
Bu toplantıların ardından ABD’ye gidecek olan Erdoğan, 9-11 Temmuz günlerinde gerçekleştirilecek NATO’nun 75. Yıl Zirvesi’nde Türkiye’yi temsil edecek.
Bu sene başında Türkiye’de gerçekleşmesi beklenen ancak Moskova tarafında ertelenen Erdoğan-Putin görüşmesi bugün gerçekleşiyor.
Böylece Cumhurbaşkanı Erdoğan, Putin’le yüz yüze görüşmüş bir NATO müttefiki lideri olarak 32 ülkeli ittifakın Washington’daki kritik önemdeki zirvesine katılmış olacak.
Zirvenin gündeminde neler var?
1996 yılında Şangay Beşlisi adıyla Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından kurulan, 2001 yılında Şangay İşbirliği Örgütü olarak kurumsallaşan yapıya bugün 9 ülke tam üye, 3 ülke gözlemci üye ve aralarında Türkiye’nin de olduğu 14 ülke de diyalog ortağı olarak katılıyor.
Astana zirvesinde Belarus’un 10. üye olarak ŞİÖ’ye katılımının ilan edilmesi öngörülüyor.
Zirveye ev sahipliği yapacak Kazakistan’ın Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev, toplantının içeriğine ilişkin olarak Çin basınına bir açıklama yaptı.
Tokayev, “ŞİÖ’nün daha da geliştirilmesi için stratejik önemde kararların alınması bekliyoruz” dedi ve “tehditlere zamanında ve yeterli düzeyde yanıt verebilecek girişimler geliştirilecek” mesajını verdi.
Kazakistan Devlet Başkanı, zirve katılımcılarının uluslararası topluma yeni ve dürüst küresel bir diyalog başlatma; yeni güvenlik paradigmasını kabul etme, adil bir ekonomik düzen yaratma ve çevreyi korumak için gerekli adımları atma çağrısında bulunacaklarını da kaydetti.
Tokayev’in yeni güvenlik paradigmasından neyi kastettiği ise bilinmiyor.
“Çok taraflı diyaloğu güçlendirmek – sürdürülebilir barış ve uyum arayışı” mottosuyla gerçekleştirilecek zirvenin diğer gündem maddeleri arasında ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesi, Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’nin uygulanması, küresel ve bölgesel güvenlik konuları ile terörle ve uyuşturucuyla mücadele başlıkları da yer alıyor.
Zirvede alınan kararların ortak bildiriyle duyurulması öngörülüyor.
Putin: ‘Avrasya Güvenlik Sistemi kurulmalı’
2022 Şubat ayında Ukrayna işgalini başlatan ve böylece NATO dahil Batı’yı karşısına alan Rusya Devlet Başkanı Putin’in Astana’da gündeme getireceği konulardan birisi Avrasya Güvenlik Sistemi’nin kurulması olacak.
ŞİÖ’nün dışişleri bakanları düzeyinde Haziran ayında Moskova’da yaptığı bir toplantıda konuşan Putin, “Avrasya güvenlik sistemi” sayesinde Avrasya kıtasının işbirliği ve kalkınmasını sağlayacak herkese yarar getirecek eşit ve bölünmez bir güvenlik ortamı yaratmayı kastettiğini kaydetmişti.
Ukrayna işgaline devam eden Moskova, NATO’nun artan etkinliği ve en son Finlandiya ve İsveç’i de içine katarak genişlemesi karşısında başta Çin ve Orta Asya ülkeleri olmak üzere yeni ittifaklar kurma arayışında.
Putin’in muhataplarıyla ŞİÖ kapsamında yapacağı temaslarda, Batı merkezli uluslararası düzene karşı çok kutuplu yeni bir sistemin yaratılması çağrısında bulunması bekleniyor.
ŞİÖ ile ilişkilere önem veren, geçmişte Türkiye’nin adaylığı konusunu gündeme getiren Erdoğan açısından Astana zirvesine katılım, hem bu ülkelerle mevcut ilişkilerinin derinleştirilmesi hem de bir hafta sonra katılacağı NATO Zirvesine mesaj verme amaçlı olarak değerlendiriliyor.
Değişen dünya düzeninde Doğu ülkelerinin daha da önem kazandığını, Türk dış politikasının çok kutuplu yeni bir dünya sistemine hazırlanması gerektiğini değerlendiren Ankara, son dönemde bu bölgedeki ülkeler ve uluslararası kuruluşlarla temasını artırdı.
Bu kapsamda, liderliğini yine Çin ve Rusya’nın yaptığı ve dünyanın önde gelen gelişmekte olan ekonomilerini kapsayan BRICS’e katılım da Türkiye’de tartışmaya açıldı.
Erdoğan’ın Putin ile Astana’da yapacağı görüşmeye de bu kapsamda önem atfediliyor. İki liderin gündeminde Ukrayna-Rusya savaşının yanı sıra İsrail-Hamas çatışmaları, diğer bölgesel konular ve ikili ilişkiler de yer alacak.
Bölgesel konular arasında Suriye ile Türkiye arasında normalleşme sürecinin canlandırılmasının da yer alması öngörülüyor.
Batılı diplomatik kaynakların yakından takip edeceği Erdoğan-Putin görüşmesinin NATO Zirvesi’nden sadece bir hafta önce gerçekleşmesi Astana buluşmasını daha da önemli kılıyor.
Batılı kaynaklar, Erdoğan’ın Washington’a Putin ile yüz yüze görüşebilen tek NATO lideri sıfatıyla gideceğini, böylece ittifak içindeki stratejik ağırlık ve farklılığını ortaya koymayı planladığını kaydediyorlar. Erdoğan’ın Doğu-Batı dengesini korumaya özen gösterdiğini, geçmişte de böyle programlar uyguladığını kaydeden kaynaklar, Türkiye’nin NATO içinde üzerinde uzlaşılan konulara uyum gösterdiğini ve bu açıdan herhangi bir sorun olmadığını kaydediyorlar.
Buna rağmen Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden ile ikili bir görüşme gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceği henüz bilinmiyor.
NATO’nun Washington Zirvesi’nin en önemli gündem maddesi, Rusya tehdidine karşı ittifakın ortak savunma ve caydırıcılık seviyesini artırmak ve Ukrayna’ya desteğin uzun vadeli ve sürdürülebilir şekilde yeni mekanizmalarla sağlanması.