Sudan Dışişleri Bakan Vekili Ali es-Sadık, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve sebep olduğu vahşetin 76 yılı aşkındır sürdüğünü belirtti.
Sadık, ?????3. Antalya Diplomasi Forumu’nda (ADF) AA muhabirlerinin sorularını yanıtladı.???????
İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları ve bölgede yaşanan insani kriz hakkında açıklamalarda bulunan Sadık, “İsrail, 76 yıldan daha uzun bir süredir Filistin halkını öldürüyor. Filistinlilere karşı sürekli olarak bu vahşet işleniyor ve son dönemde (Gazze’de) yaşananlar bunun bir parçası.” dedi.
Sadık, İsrail’in 1948’den bu yana Filistin topraklarında yol açtığı insani drama son vermesi için dünyanın artık dur demesi gerektiğini vurgulayarak, “Bu artık durmalı. Dünya artık bilinçlenmeli. Çünkü kendilerini vahşice bir işgalden kurtarmaya çalışan insanların ölmesine izin verilmemeli.” diye konuştu.
“Türkiye ile bağımsızlığımızdan bu yana birlikte çalışıyoruz”
Türkiye ile Sudan arasındaki ikili ilişkilerin seyrinden duyduğu memnuniyeti dile getiren Sadık, “Sudan ile Türkiye arasında eskiye dayalı tarihi ve çok istikrarlı ilişkiler var. Ülkemizin 70 yıl önceki bağımsızlığından bu yana birlikte çalışıyoruz.” şeklinde konuştu.
Sadık, söz konusu ilişkilerin daha ileri seviyelere taşınması için yoğun çalışma yürüttüklerini, iki ülke arasındaki ilişkilerin, “cumhurbaşkanlığı diplomasisi, dışişleri bakanları arasındaki yakın temas, diplomatik istişare komitesi ve bakanlar komisyonu” olmak üzere birçok koldan yürütüldüğünü anlattı.
ADF’ye ilk kez katılma fırsatı bulduğuna işaret eden Sadık, “Dünyanın dört bir yanından devlet başkanı, bakanlar ve STK temsilcileri, birçok ülkede yaşanan sorunları görüşmek ve bunlara çözüm yolları aramak için burada bir araya geliyorlar. Bütün bunlar, daha yaşanabilir bir dünya kurma çabası için yapılıyor.” ifadelerini kullandı.
“Sudan’daki iç savaş milyonlarca insanı yerlerinden etti”
Sadık, ülkesinde yaşanan iç savaşa ilişkin ise şunları söyledi:
“Hiçbir saygın devlet, topraklarında iki ordunun varlığına izin vermez. Bu milisler, kendilerini çok güçlü hissettikleri için orduya katılmayı reddettiler. Bunların insanlara karşı, yine yabancı diplomatik misyonlar, büyükelçilikler, Birleşmiş Milletler (BM) ofisleri ve ülkenin altyapısına yönelik olmak üzere birçok yıkım ve vahşete sebep oldular.”
Savaşların her yerde insani dramlara neden olduğunun altını çizen Sadık, milyonlarca insanın söz konusu iç savaştan etkilendiği için yerlerinden edildiğine ve acil insani yardıma ihtiyaç duyduğuna dikkati çekti.
Sadık, tarım açısından zengin bir ülke olmalarına rağmen çatışmalar nedeniyle evlerini terk eden insanların gıda bulmakta sıkıntı yaşadıklarını, uluslararası toplumun Sudan halkına yardım konusunda pek varlık göstermediğini kaydetti.
Sudan’daki insani yardım ihtiyacının Gazze ve Ukrayna’da yaşananların gölgesinde kaldığının farkında olduklarını dile getiren Sadık, bu konuda Dünya Gıda Programından destek talebinde bulunduklarını vurguladı.
“Türkiye gibi kardeş ülkelerin destekleriyle kolera salgını bitmek üzere”
Sadık, başta Türkiye’nin büyük katkılarıyla kolera gibi salgın hastalıkların üstesinden gelebildiklerini aktararak, “(Hastalıklar konusunda), Türkiye, Katar ve Mısır gibi kardeş ülkelerin yardımıyla bu sorunun üstesinden gelmek üzereyiz. Bu konunun çözümünde siz, gerekli ilaç desteklerinizle büyük pay sahibi oldunuz. Birkaç hafta içerisinde, belki bir ay gibi bir zamanda kolera hastalığı bitmiş olacak.” diye konuştu.
Sudan’daki iç savaşın sonlandırılması için başlatılan Cidde müzakerelerine de değinen Sadık, her türlü askeri çatışmanın müzakere masasında ve diplomasi yoluyla çözülebileceğine inandıklarını ve ülkede barışın bir an önce tesisi için uluslararası arabuluculuk kanallarını açık tuttuklarını hatırlattı.
Sadık, milislerin, müzakerelerde üzerinde anlaşılan maddeleri yerine getirmediklerini belirterek, “Hükümet olarak, anlaşma maddeleri uygulanmadan yeni görüşmelere başlamayacağız.” ifadesini kullandı.
Paralı asker grubu Wagner üyelerinin Sudan’daki milis güçlerle savaştığı iddialarına da değinen Sadık, “Az sayıda Wagner üyesinin milislere yardım ettiği doğru. Ancak Rus dostlarımızdan, bunların isyancılarla çalışmasının bireysel olduğunu biliyoruz. Bu durum ne Wagner’in ne de Rusya Federasyonu’nun bir politikasıdır.” dedi.